Yer6-Forum



Join the forum, it's quick and easy

Yer6-Forum

Yer6-Forum

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

        Yer6-ForumHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz : Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız : 0

Tarıyıcı

Tarıyıcı

LİSE 2-ÖLÇME DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI(180)

Salı Mart 09, 2010 9:10 pm tarafından byrack

1-Türkiye'de doğum ve ölüm oranlarının birbirine en çok yaklaştığı dönemler ve bunun nüfus artışına etkileri nelerdir?

Nüfus artışının temel sebeplerinden bir tanesi doğum ve ölüm oranlarıdır. Doğum ve ölüm oranlarındaki artış yada azalışlar direk olarak nüfus artışı üzerinde etkilidir.Türkiye nüfusu incelendiğinde bu oranların birbirine en çok …

[ Okuma komple ]
LİSE-2 Türkiyede Göçler

Salı Mart 09, 2010 9:09 pm tarafından byrack

NÜFUS HAREKETLERİ (GÖÇLER)

İnsanların, doğdukları yerden başka yerlere geçici ya da sürekli olmak üzere taşınmasına göç denir.

A. İÇ GÖÇLER

Ülke içerisinde, nüfusun yer değiştirmesine iç göç denir. İç göçlerle bir ülkenin toplam nüfusunda değişme olmaz. Sadece, bölgelerin ve illerin nüfusunda artma ya da azalma meydana gelir.

İç göçler, sürekli ve …

[ Okuma komple ]
LİSE-2 Türkiye Nüfusunun Özellikleri

Salı Mart 09, 2010 9:09 pm tarafından byrack

Nüfus, belirli bir yerde yaşayan insan sayısını ifade eder.

NÜFUS ARTIŞI

Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki fark nüfus artışını gösterir. Bir ülkede doğum oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı meydana gelir. Ölüm oranı doğum oranından fazla olursa, nüfusta azalma meydana gelir. Genellikle az gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı fazla, …

[ Okuma komple ]
Lise 2-Ölçme Değerlendirme(158)

Salı Mart 09, 2010 9:08 pm tarafından byrack

1-İl ve İlçe merkezleri belirlenirken göz önüne alınan faktörler:

a)Coğrafi konumu

b)Nüfus miktarı

c)Ekonomik faaliyetler

d)Kamu hizmetlerinin gerekliliği



Bir yerleşmenin özelliğini bulunduğu ortamın ekonomik potansiyeli belirler. Ekonomik potansiyel ise; tarım alanlarının genişliliği, toprakların verimliliği, su kaynaklarının miktarı, sıcaklık ve yağış …

[ Okuma komple ]
LİSE-2 TÜRKİYE'DE YERLEŞMELER

Salı Mart 09, 2010 9:08 pm tarafından byrack

KIR YERLEŞMELERİ

Ekonomisi tarım, hayvancılık ve ormancılığa ya da bunlardan herhangi birisine dayanan köy, çiftlik, oba, mezraa, yayla gibi şehir dışındaki yerleşmelere kır yerleşmesi denir

Kır yerleşmeleri; Köy ve Köy altı yerleşmeleri olmak üzere iki gruba ayrılır.

1. Köyler:

Kırsal yerleşmenin son iki şekli bucak ve köylerdir. Bucak idarî bakımdan …

[ Okuma komple ]
LİSE-2 ETKİNLİK ÇALIŞMASI NÜFUS YOĞUNLUĞU(143)

Salı Mart 09, 2010 9:07 pm tarafından byrack

Nüfusun hangi illerde yoğunlaştığını belirtiniz:

Yurdumuzda nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu yerler, Marmara Bölgesi'ndedir. Bunun başlıca nedenleri; başta sanayi olmak üzere, bölgenin ulaşım, ticaret ve hizmet sektörleri ile tarım üretiminde büyük gelişme göstermesidir.

İSTANBUL,BURSA,KOCAELİ,

Ege Bölgesi'nde kıyı ovaları ve akarsular boyunca …

[ Okuma komple ]
Nüfus ve Yerleşmeyi Etkileyen Faktörler

Salı Mart 09, 2010 9:05 pm tarafından byrack

Yerleşme: İnsanların oturdukları, barındıkları ve yararlandıkları, sürekli ve sınırlı alana yerleşme denir.

Yerleşme Coğrafyası: İnsanın barındığı yerler ile bu yerlerin kuruldukları alanlar arasındaki ilişkileri inceler.

Yerleşme Coğrafyasının Konuları: Yerleşmelerin; Yoğunlukları, yapı özellikleri, işlev ve kökenleri ile yerleşmenin konumlarını kapsar.


[ Okuma komple ]
lise -2 Ölçme ve Değerlendirme(136)

Salı Mart 09, 2010 9:05 pm tarafından byrack

Kısa Cevaplı Sorular

Türkiye’de toprak dağılışını etkileyen faktörler:

İklim şartları, Bitki örtüsü, Yeryüzü şekilleri, Akarsular, İnsan etkisi

Alüviyal toprakların tarım açısından önemi:

Alüviyal topraklar çeşitli bölgelerden toplanmış mineral madde bakımından zengin taşınmış topraklardır. Bu nedenle tarım ürünleri için …

[ Okuma komple ]
Sulardan Yararlanma AKARSULARDAN YARARLANMA

Salı Mart 09, 2010 9:04 pm tarafından byrack

Sulardan Yararlanma

AKARSULARDAN YARARLANMA





Sulama Enerji Rafting Balıkılık



Hidroelektrik üretimi (Fırat, Dicle, Kızılırmak v.s) :

Yurdumuzdaki akarsuların belirli yerlerine barajlar kurularak bu barajlardan elektrik üretimi yapılmaktadır. Böylece yurt ekonomisine önemli katkıda bulunmaktadır.




[ Okuma komple ]

    LİSE-2 TÜRKİYE'DE YERLEŞMELER

    byrack
    byrack


    Mesaj Sayısı : 68
    Kayıt tarihi : 06/03/10

    LİSE-2 TÜRKİYE'DE YERLEŞMELER Empty LİSE-2 TÜRKİYE'DE YERLEŞMELER

    Mesaj tarafından byrack Salı Mart 09, 2010 9:08 pm

    KIR YERLEŞMELERİ

    Ekonomisi tarım, hayvancılık ve ormancılığa ya da bunlardan herhangi birisine dayanan köy, çiftlik, oba, mezraa, yayla gibi şehir dışındaki yerleşmelere kır yerleşmesi denir

    Kır yerleşmeleri; Köy ve Köy altı yerleşmeleri olmak üzere iki gruba ayrılır.

    1. Köyler:

    Kırsal yerleşmenin son iki şekli bucak ve köylerdir. Bucak idarî bakımdan oluşturulmuş bir birimdir. Kendisine bağlı köyler bulunur. Ekonomik faaliyetlerin cinsi ve insanların yaşam biçimi köylerden farklı değildir.

    Bucak; ekonomi, güvenlik ve yerel hizmet açısından aralarında ilişki bulunan kasaba ve köylerden oluşan yönetim bölümüdür. Kırsal yerleşme şekillerinin en yaygın olanı köydür.

    Köy; cami, okul, otlak, yaylak, baltalık gibi ortak malları bulunan ve toplu veya dağınık oturan insanların bağ, bahçe ve tarlalarıyla birlikte oluşturdukları yerleşmedir.

    Tanımından da anlaşılacağı gibi köyde yerleşik yaşam söz konusudur. İnsan yaşamı aşağı yukarı tümüyle toprağa bağlıdır. Hayvancılık, ormancılık, avcılık, balıkçılık ve el sanatları, tarımın başlıca yardımcı kollarıdır. Nüfus da genelde 2000'nin altındadır. Bir yerleşim biriminin köy kabul edilebilmesi için devletin onayı gereklidir. Sadece nüfus büyüklüğü köy statüsüne geçmek için yeterli değildir. Bunun için köyün tanımında belirtilen şartlar yanında güvenlik, ulaşım, doğal çevre, içme suyu durumu gibi birtakım faktörlerde dikkate alınmaktadır.

    Köylerin Kuruluş Yerleri ve Şekilleri:

    Köyler benzer yanları bulunmakla birlikte toplu ya da dağınık olmaları, şekilleri, kuruldukları yerin doğal özellikleri, ekonomik faaliyetlerinin cinsleri gibi birçok özellikleriyle farklı tipler meydana getirirler.

    Dokularına Göre Köyler:

    Toplu Köy: Toplu köyde evlerin hepsi bir aradadır. Sokaklar dar, evler genelde birbirine bitişiktir. Tarlalar çiftçi evlerinden ayrı ve uzaktadır. Toplu köyün yararları arasında, toplumsal ilişki olanaklarının yüksek yatırımlardan bütünüyle yararlanma olanağı ve güvenlik unsuru sayılabilir. Buna karşılık toplu köy türünün birçok sakıncası vardır: Tarlalara gidip gelme güçlüğü aile bireylerinden uzakta çalışma güçlükleri, salgın hastalıkların kolayca yayılması vb. gibi. Ülkemizde toplu yerleşimin başlıca yayılma alanı İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerimizdir.

    Dağınık Köy: Dağınık köy olarak kabul edilen yerleşme birimlerinde evler birbirinden belli Aralıklarla (50–100 m hatta bazen daha fazla) birer, ikişer bazen daha fazla sayıda "hane"den meydana gelmek üzere araziye dağılmış durumdadırlar. Bu köy türü büyük alanları kaplar. Engebeli ve dağlık arazilerde görülen bu yerleşme şeklinin en güzel örneklerine Karadeniz Bölgemizde rastlanmaktadır. Dağınık yerleşmenin yararları arasında işyerine gidip gelme güçlüğü, güvenlik sorunlarının ortaya çıkması, tesisat ve şebekelerin kurulma güçlüğü, devlet yatırımlarından bütünüyle yararlanabilmenin sınırlılığı, kamu harcamalarının artması vb.'dir.

    Yerleşmenin dağınık ya da toplu olmasını etkileyen faktörler:

    Yer şekilleri, iklim gibi doğal çevre şartları yanında tarihî, siyasi ve ekonomik faktörlerin etkileri görülmektedir. Özellikle su kaynakları bu bakımdan önemli bir role sahiptir. Arazinin dağlık, tarım arazilerinin parçalı ve dağınık olması da bunda etkilidir. Suyun belli yerlerde arazinin yapısına rağmen yerleşme toplu, suyun bol ve her yerde bulunduğu yerlerde (örneğin Karadeniz Bölgemiz) dağlıktır. Yine düz arazilerde toplu, vadilerde parçalanmış, eğimli arazilerde ise dağınık yerleşmeler dikkati çekmektedir.

    Kuruluş Yerine Göre Köyler:

    Köylerin şekilleri özellikle kuruluş yerlerinin özelliklerine göre farklılık gösterir. Bu bakımdan dağ köyü, ova köyü, vadi köyü gibi ayrımlar yapılabilir.

    Ekonomik Faaliyetlerine Göre Köyler:

    Köylerin sınıflandırılmasında esas alınan bir ölçü de ekonomik faaliyetlerin cinsidir. Bu bakımdan aşağıdaki tipler seçilebilir.

    · Orman köyleri

    · Tahıl tarım ile uğraşanlar

    · Hayvancılıkla uğraşanlar

    · Meyve ve sebzecilikle uğraşanlar

    · El sanatları ve birtakım imalât faaliyetlerinin önem kazandığı köyler.

    Yurdumuzda orman köylerine daha çok Karadeniz Bölgesi'nde (özellikle Batı Karadeniz'de) Yıldız dağlarında, Ege ve Akdeniz bölgelerimizin 500–600 metreden yüksek kesimlerindeki orman bölgelerinde rastlanır. Tahıl tarımının önem kazandığı köylerimiz İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerimizle Trakya'da yaygındır. Meyve, sebze ve sanayi bitkileri tarımının geliştiği köylerimiz daha çok Ege ve Akdeniz bölgelerimizde Güney Marmara'da ve Orta Karadeniz'de (Amasya, Tokat) dikkati çekerler. Hayvancılığın ön plâna çıktığı köyler ise geniş yaylaların bulunduğu dağlık ve yüksek alanlarda, ayrıca iklim şartlarının tarım çalışmalarını güçleştirdiği (örneğin yaz mevsiminin kısa geçtiği) yerlerde görülürler. Özellikle Doğu Anadolu Bölgemiz bu tür köylerin en yaygın olduğu alandır. El sanatları imalât faaliyetlerinin başlıca geçim kaynağı olduğu köylerimiz ise Isparta, Manisa (Kula, Demirci, Gördes) Uşak, Kayseri, (Bünyan), Muğla (Milâs), Tokat (Niksar), Sivas, Siirt illerimizde daha yoğun olmak üzere yurdumuzun hemen hemen her bölgesine yayılmışlardır.

    Köylerimizdeki evlerin biçimi ve ev yapımında kullanılan malzemeler de farklılık göstermektedir. Ormanların geniş yer kapladıkları bölgelerimizde ahşap evler yaygındır. İç bölgelerimizdeki evlerin temel yapı malzemesi ise toprak (kerpiç) ya da taştır. Kerpiçten yapılan evlere daha çok İç Anadolu, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerimizde rastlanır. Taş evler ise Akdeniz Bölgemizde yaygındır.

    Köylerimizin kuruluş yerlerinin seçiminde etkili olan faktörler ise her yerde aynı olmamakla birlikte aşağıdaki şekillerde sıralanabilir:

    · Doğal ortam (yerşekilleri, iklim, toprak şartları vb)

    · Güvenlik

    · Ulaşım olanakları

    · Su kaynakları

    · Tarla ve yaylalara yakınlık

    2. Köyaltı Yerleşmeleri:

    Köy olmanın gerekli şartlarına sahip olmayan, köyden daha basit yerleşme şekilleridir. Bunların bir kısmı sürekli (çiftlik, divan, mezraa, mahalle) bir kısmı ise geçici (yayla, oba, kom, ağıl) yerleşme şekilleridir.

    Mahalle: Köyaltı yerleşme şekillerinin en gelişmiş olanıdır. Tek ev ve eklentilerin yerleşme grubuna dönüşmesi ve bu grupların çoğalmasıyla oluşurlar. Bazen akrabaların biraraya gelmesiyle de oluşabilecekleri gibi, birbirini hiç tanımayan, ancak sosyo–ekonomik bağları bulunan insanların toplanmasıyla da oluşabilirler. Yayılma alanları ise yerleşmenin toplu ya da dağınık olmasına göre çok geniş veya dar bir alan olabilir.

    Oba: Anadolu'da ve özelilkle Ordu–Giresun yöresinin dağlık kesimlerinde yayla yerleşmelerine verilen addır. Karadeniz Bölgemizde yaygın olan obalar yalnızca yaz mevsiminde kullanılırlar. Etrafa göre yüksekte yer alan (1500–2000 m) obalar alanına "yayla", kışın geçirildiği daha aşağıdaki yerlere ise "cenik" denilmektedir. Geçici bir yerleşme şekli özelliği gösteren obalarda temel geçim kaynağı hayvancılıktır. Karadeniz Bölgesi'nden başka Toroslarda, Batı Anadolu'da, Güney Marmara'da ve Orta Anadolu'da rastlanır.

    Divan: Özellikle Batı Karadeniz Bölgemizde küçük ve dağınık yerleşmelere verilen addır. Orman açmaları ile elde edilen topraklarda gelişen bu basit yerleşme şekli Sinop, Bolu, Adapazarı ve Kocaeli illerimizde yaygındır. Yerleşik bir özellik gösterirler. Çoğunda akrabalık bağı hâkimdir. Tarım, hayvancılık ve ormancılık başlıca geçim kaynaklarıdır.

    Kom: Esas geçim kaynağı hayvancılık olmak üzere tarımda yapılan, bir veya birkaç ağıl ile çoban kulübeleri yerleşmenin başlıca fizikî varlıklarıdır. Yurdumuzda daha çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde (Tunceli, Erzurum, Kars, Muş ve Ağrı illerimizde) bulunmaktadır.

    Mezraa: Hayvancılık ve tarım faaliyetlerinin bir arada yürütüldüğü basit bir yerleşme şeklidir. Köylerin ortak kullanım sahalarının dışında olan 50'den fazla nüfusu geçindiremeyecek kadar dar topraklara sahip yerlerdir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yaygındır. Geçici mezraalar yanında; daha fazla nüfus barındıran, hayvancılık ve çiftçiliğin birlikte yapıldığı, sürekli ikamet edilen mezraalar da vardır.Komlarda olduğu gibi mezraalardaki meskenlerde de temel yapı malzemesi genelde taştır.

    Yayla: Mevsiminde bağlı olarak hayvan sürüleriyle çıkılıp, geçici olarak yerleşilen, dağların üst kısımlarındaki düzlüklere yayla denir. Anadolu'nun büyük bir bölümünde hüküm süren yarı kurak iklim şartları köy dışındaki yüksek alanların ot potansiyelinden yararlanmayı gerektirmiştir. Yükseltiye bağlı olarak daha fazla yağış alan yaylalarda, otlar fazlaca boy atmakta, daha uzun süre yeşil kalmaktadır. Ayrıca yaylaların serin havası hayvanlara ve özellikle koyunlara iyi gelmekte, süt ürünlerinin bozulmasını da geciktirmektedir. Doğu Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerimizde oldukça yaygın bir yerleşme şeklidir. Yaylacıların meskenleri çadır ya da taştan yapılmış evlerdir. Su kaynakları bazen bir yamaç kaynağı, çoğu zaman da kar sularıdır. Yurdumuzda turizm ve yazı serin bir yerde geçirmek amaçlarına yönelik yayla yerleşmeleri de bulunmaktadır. Özellikle Orta Toroslar üzerindeki yaylaların çoğu yazın yakıcı sıcaklarından kurtulmak isteyenlerin akınına uğramaktadır. Adana, Mersin, Tarsus gibi.

    Çiftlik: Geniş bir arazi üzerinde tarım veya hayvancılık ya da ikisini birlikte yürütmek amacıyla kurulmuş yerleşme ünitesine çiftlik denir. Ekonomik faaliyetin yıl içindeki süreklilik durumuna göre çiftlik yerleşmesi sürekli ya da geçici olabilir. Ülkemizde çiftlik tipi yerleşmelere daha çok Çukurova, Büyük ve Küçük Menderes ovalarıyla, Trakya'da rastlamaktayız. Ege ve Akdeniz bölgelerimizdeki çiftliklerde pamuk, Trakya'dakilerde ise tahıl ve ayçiçeği tarımı hâkimdir.

    Ağıl: Kırsal kesimde davarların (koyun, keçi) barındırıldığı üst açık çitle çevrili yerlere ağıl denilmektedir. Bunlar genelde köyün dışında bulunur. Bazen taş veya kerpiçten yapılmış binalar da bulunur. Genelde yaz mevsiminde kullanılır.

    Yukarıda belirttiğimiz köy altı yerleşim birimlerinden başka bağ evi, dam, değirmen, petrol istasyonu, kaplıca, fabrika gibi yerleşmeler de bulunmaktadır.

    Bunlardan bağ evleri genelde tek bir evden oluşan ve yazın kullanılan yerleşmelerdir. Damlar ise bağ evlerinin daha gelişmiş şekilleri olup hayvancılıkla ilgili ünitelere de sahiptir.

    ŞEHİRLER

    Şehir yerleşmeleri görünümleri, sosyal yapıları, nüfusları, fonksiyonları vb. özellikleriyle kır yerleşmelerinden ayrılır. Esas alınan bazı kriterler şunlardır:1. Nüfus miktarı2. Nüfus yoğunluğu3. Yaşam biçimi4. Merkezi ve idarî fonksiyonBir yerin şehir sayılması için kesin bir ölçü yoktur. Bununla birlikte şehir yerleşmelerinde nüfusun ve nüfus yoğunluğunun kır yerleşmelerine göre daha fazla olduğu, yaşam biçiminin farklılaştığı ve merkezî özelliğin ortaya çıktığı söylenebilir. Ayrıca yerleşmenin genel görünüşü (binalar, caddeler, çarşılar) farklılık gösterir. İnsan yaşamını kolaylaştıran mal ve hizmetler (eğitim, sağlık, banka, ticari eşya vb.) bulunur. Şehir, "başta ticaret, sanayi, yönetim ve eğitim olmak üzere çeşitli görevleri bir arada toplayan, yaşam biçimi bu görevlere göre şekillenen, çevresine etkileri bakımından merkezi özellik gösteren büyük yerleşim birimidir.

    ŞEHİRLERİN SINIFLANDIRILMASI

    Nüfuslarına Göre Şehirler:

    Uluslararası düzeyde ortak bir ölçü olmamakla birlikte genelde nüfuslarına göre şehirler şu şekilde gruplandırılmaktadır:

    · Küçük şehir: Nüfusu 10.000–100.000 arasında olanlar

    · Orta şehir: Nüfusu 100.000–500.000 arasında olanlar

    · Büyük şehir: Nüfusu 500.000–1.000.000 arasında olanlar

    · Çok büyük şehir (metropol): 1.000.000'dan çok olanlar

    Fonksiyonlarına Göre Şehirler

    Şehir fonksiyonu denilince ona merkezi özellik kazandıran, gelişmesinde etkili olan sosyo–ekonomik özellikleri anlaşılır. Şehirsel fonksiyonlar genel olarak dört ana grupta toplanır:

    Ekonomik fonksiyonlar: Örnek: Tarım şehirleri, sanayi şehirleri, ticaret şehirleri

    Kültürel fonksiyonlar: Örnek: Üniversite şehirleri

    İdari fonksiyonlar: Örnek: Başkentler

    Askeri Şehirler: Gelişmelerinde askeri birliklerin varlığı büyük bir etkiye sahiptir.

    Ekonomik Fonksiyonuna Göre Şehirler

    Tarım Şehirleri: Ekonomisi tarıma dayalı olan şehirlerdir. Çevre köylerin alışveriş yerleri, pazarları niteliğindedirler. Tarım yanında köylerde gerekli olan birtakım basit âletlerin yapılması ve satılması başlıca geçim kaynaklarıdır. Tarıma dayalı birtakım sanayi tesisleri de (değirmen, yağhane, çırçır fabrikası vb.) bulunur. Nüfusları genelde azdır.

    Ticaret Şehirleri: Ekonomisi büyük ölçüde ticarî faaliyetlere dayalı olan şehirlerdir. Bildiğiniz gibi ticaret, ucuz mal alıp pahalıya satarak aradaki farktan para kazanma faaliyetidir. Dolayısıyla ticaretin olabilmesi için öncelikle fazla miktarda mal üretimi yanında kolay ulaşım ve merkezî bir konum şarttır.

    Liman Şehirleri: Liman denilince kıyıda doğal olarak ya da mendirek ve dalgakıranlarla fırtınalara karşı korunmuş yer anlaşılır.Bir limanın ya da liman şehrinin ortaya çıkması ve gelişmesi genelde aşağıdaki şartlara bağlıdır.

    · Art ülkesinin (hinkerland) genişliğine,Hinterland: Bir limanı ticarî etkinliği bakımından besleyen, ona çeşitli ulaşım yollarıyla bağlı bölgeye denir.

    · Art ülkesinin iyi bir ulaşım ağına sahip olmasına,

    · Art ülkesindeki tarım alanlarının genişliğine, ürün çeşidine ekonomik gelişmeyi sağlayacak kaynakların (örneğin madenler) varlığına

    · Coğrafi konumuna yani uğrak yeri olup olmamasına,

    · Limanın iş hacmine yani gemileri barındırma kapasitesine

    Sanayi Şehirleri: Sanayi denilince her çeşit hammadde ya da yarı işlenmiş maddeleri işleyip doğrudan kullanılır hale getirme etkinliği anlaşılır. Sanayi şehri ise, ekonomik yaşamı büyük ölçüde çeşitli sanayi kuruluşlarının etkinliğine dayanan şehir demektir. Sanayi şehirleri madencilik şehirleri ve imalât şehirleri olmak üzere ikiye ayrılır:

    a. Madencilik Şehirleri: Çeşitli madenlerin çıkarılması ve onların işlenme faaliyetleriyle geçinenlerin çoğunluğu oluşturduğu şehirlerdir. Zonguldak, Batman, Garzan, Raman, Soma, Maden, Murgul, Tavşanlı gibi.

    b. İmalât Şehirleri: Bunlara asıl sanayi şehirleri de denilmektedir. Genellikle ham ya da yarı işlenmiş çeşitli maddeleri işleyen kuruluşlara sahiptir.Ülkemizde imalât sanayiinin en önemli fonksiyon olduğu 60'tan fazla yerleşim yeri vardır. Özellikle büyük şehirlerimizin hemen hepsinde sanayi fonksiyonu hâkim durumdadır. Bu şehirlerimiz:

    · Marmara Bölgesi (İstanbul, İzmit, Adapazarı, Edirne, Lüleburgaz, Çorlu, Bursa, Susurluk, Balıkesir)

    · Ege Bölgesi (İzmir, Uşak, Denizli, Manisa)

    · Orta ve Batı Karadeniz bölgeleri (Samsun, Karabük, Ereğli, Turhal)

    · Güneyde Adana ve çevresi (Adana, İskenderun, Gaziantep, Mersin)

    · İç Anadolu (Ankara, Eskişehir, Konya ve Kayseri)

    Sanayi şehirlerinin gelişmesi, ortaya çıkması raslantı değildir.

    Sanayi Şehirlerinin Gelişmesini Etkileyen Faktörler:

    · Ulaşım (önemli ticaret yolları üzerinde yer alma)

    · Yer altı kaynakları (değerli madenlere sahip olma)

    · Hammadde (tütün, pamuk, zeytin vb. önemli hammadde kaynakları üretme)

    · Enerji ve su kaynaklarının varlığı

    · İşgücünün kolay sağlanması

    Üniversite Şehirleri:

    Üniversite şehirleri yüksek öğrenim merkezlerinin, çeşitli fakültelerin toplandığı yerlerdir. Buralarda kültürel faaliyetler ön plâna çıkar.

    Başkentler:

    Bir devletin hükümet ve parlamentosunun yerleştiği, devlet başkanının oturduğu siyasî ve idarî merkeze başkent denir.

      Forum Saati Salı Mart 19, 2024 4:07 am